Herkese merhabalar, ben 24 Saatte İş ekibinden Salih. Yaklaşık 4 senedir yazılım sektörünün içindeyim. Kariyerimin henüz çok başında ve 25 yaşındayım. Özellikle kendi arkadaş çevremde dikkatimi çeken ve bazen bana da sorulan sorularla ilgili kendi edindiğim tecrübelerle birkaç şeye değinmek istiyorum.
Açık ve net bir şekilde söylemek istiyorum ki mutlu olmadığınız hiçbir şeyi yapmayın.
Bunu hayatın her alanında uygulayın.
Arkadaşlarınızla dışarı çıkmak istemiyorsanız hayır demekten, mutsuz olduğunuz bir işte çalışmamaya kadar aklınıza ne gelirse. Tabi demesi kolay gibi gözükse de iş hayatında bu nasıl olacak şöyle birkaç durumla ilgili şunları diyebilirim:
Yüksek maaş alıyorum ama mutlu değilim diyen arkadaşlarıma diyecek bir şey bulamıyorum bende, merak etmeyin en azından belki biraz daha düşük bir ücrete skalayı çok da düşürmeden kesinlikle daha mutlu olacağınız bir yer vardır parayla mutluluk da huzur da satın alınmıyor arkadaşlar.
O konfor alanının dışına biraz sizi alalım istiyorum.
Bunun daha bir zor durumu var ben yaptığım işi sevmiyorum bundan mutlu değilim gibi.
Maddi yetersizlikleri gerekçe gösteren arkadaşları tenzih ediyorum yapacak bir şey olmayabiliyor bazen.
Bu duruma gelmemek için ne yapmak lazım?
Ben direkt kendimi örnek vereyim; üniversitede derslerimi 3 seneye sıkıştırdım bir şekilde bitirdim 4. sınıfımda hiç dersim yoktu 2 dönem boyunca sadece tez yazmam gerekiyordu. Ben zaten yazdan stajla çalışmaya başlamıştım. Orada da devam ettim. İlk 6-7 ay kadar İş Analistliği yaptım. Sevmiyordum açıkcası. Ben kod yazıp işin mutfağına girmek istiyordum. Bunu keşfettiğim zamanın önemine vurgu yapmak istiyorum hala 4. sınıf öğrencisiydim. O işi bıraksam da bırakmasam da maddi manevi bana hiçbir eksisi olmayacaktı. Bu yüzden özellikle şunu söylemek isterim ki, erken yaşlarda part-time, staj aldığınız eğitimle ilgili veya ilgisi olmayan herhangi bir işte çalışmaya gayret gösterin. Yani bunu hobiler edinerek de keşfedebilirsiniz. Hayatım boyunca futbol oynadım ama üniversite fakülte takımında voleybol oynuyordum. Hep denedim bir şeyleri keşfedene kadar. Başarısız olduğunuzu düşündüğünüz veya ilginizi çekmeyen şeylerde boşa enerji harcamayın kesinlikle başarıdan uzaklaştıracaktır sizi.
Bu arada ben İş Analistliği’ni de o zamanlar bıraktım. Yazılım geliştirici olarak çalışıyorum şu an. Ne kadar baştan başladığımı söylemem gerekirse marka adını vermek istemediğim bilgisayarın nasıl ekran kilidine geçtiğini bile bilmiyordum. Şaka bir yana, emeği geçen herkese teşekkürler. Üniversitedeki bilgilerin iş hayatına yönelik karşılığı hakkında hiçbir fikrim yoktu gerçekten.
Nereden başlamak lazım sorusuna bence en güzel cevabı verdiğimi düşünüyorum. Deneyerek.
Peki istediğimizi istediğimiz zaman deneyebilecek miyiz? 2 aydır ekibine dahil olduğum 24 Saatte İş ile uygulamayı indirip yakın çevrenizde size uygun bir şeyler var mı diye bakabilirsiniz. En azından görüşme deneyimi kazanmak veya iş hayatında belirli bir noktaya gelmiş insanlarla sohbet etme fırsatı buluyorsunuz ve aklınıza gelen her şeyi siz de sorabilirsiniz kıymetli vaktinizi ayırıyorsunuz kimse sizin sorularınızı geri çevirmeyecektir, en azından çevirmemeli.
Hazır bu iş görüşmelerine gelmişken konu ondan da biraz bahsedelim:
“Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil. Daha iyi yenil.” diyebilir miyiz?
İlk mülakatlarım da şu an biz Türkçe mi konuşuyoruz gibi olduğum durumlar olmuştu. Ben hiçbir sorulan soruyu unutmadım. Hepsinin cevabına baktım sonradan. Bir süre sonra mülakatlarda soru soran kişi siz olmaya başlıyorsunuz.
Firmalar her zaman belirli bir beklenti içinde onu her zaman biliyoruz. O çemberin içine girerseniz veya içindeyseniz işi alırsınız. İyi de siz ne bekliyorsunuz?
Comments